Elektrikli araçların küresel pazarda hızla yükselmesi, özellikle çevre dostu özellikleri ve düşük maliyetleri ile dikkat çekiyor. Son yıllarda, elektrikli araç satışlarında büyük bir patlama yaşanıyor ve bu da sektördeki rekabeti daha da kızıştırıyor. Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkede elektrikli araçlara olan talep giderek artarken, Çin bu pazarda öncü bir rol oynamaya devam ediyor. Peki, eylül ayına ait elektrikli araç satış verileri neyi gösteriyor? Hangi ülkeler öne çıkıyor ve küresel pazar nasıl şekilleniyor? İşte detaylar!
Pazar araştırma şirketi Rho Motion tarafından paylaşılan veriler, Eylül 2024'te küresel elektrikli ve plug-in hibrit araç satışlarının 1.69 milyon adede ulaştığını ortaya koydu. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 30.5 oranında bir artışa işaret ediyor. Özellikle Çin, bu artışın başını çekerken, ABD, Kanada ve Avrupa da önemli satış rakamlarına ulaştı.
Elektrikli araçların popülaritesi hızla artarken, bu büyümenin ardındaki nedenler neler? İşte bu satışların arkasındaki ana faktörler:
Çin, 1.12 milyon adet elektrikli araç satışıyla Eylül 2024'te en büyük pazar oldu. Çin’de elektrikli araç satışları, yıllık bazda yüzde 47.9 oranında büyüme gösterdi. Bu, küresel satışların büyük bir kısmını oluşturarak Çin’in sektördeki liderliğini bir kez daha kanıtladı.
Çin’in bu başarısının arkasındaki temel faktörler şunlar:
ABD ve Kanada, Eylül 2024'te 150 bin adet elektrikli araç satışı gerçekleştirdi. Ancak bu bölgede satışlardaki artış oranı yüzde 4.3 ile sınırlı kaldı. Özellikle ABD'de, yaklaşan başkanlık seçimlerinin oluşturduğu belirsizlik nedeniyle talepte bir durgunluk yaşanıyor.
ABD ve Kanada pazarındaki yavaşlamanın ardındaki nedenler:
Avrupa genelinde elektrikli araç satışları yüzde 4.2 artarak 300 bin adede ulaştı. Özellikle Birleşik Krallık, yüzde 24’lük artışla dikkat çekiyor. Ancak Avrupa’da ülkeden ülkeye satış performansları farklılık gösteriyor. Örneğin, Fransa’da elektrikli araç alımlarına yönelik devlet desteğinin azalması, satışların düşmesine neden olabilirken, Almanya gibi ülkeler ise elektrikli araç üreticilerine yönelik vergi indirimleri uygulayarak satışları artırmayı hedefliyor.
Avrupa’da ülkeler arasındaki politikalar ve teşvikler, elektrikli araç pazarının şekillenmesinde büyük rol oynuyor:
Birleşik Krallık: Elektrikli araçlara olan talep hızla artıyor ve hükümetin sıfır emisyonlu araçlara geçiş hedefleri, tüketicileri bu yönde teşvik ediyor.
Fransa: Hükümet, elektrikli araç satın alımlarına yönelik teşvikleri azaltma kararı aldı. Bu durum, ilerleyen dönemde Fransa’daki elektrikli araç satışlarını olumsuz etkileyebilir.
Almanya: Elektrikli araç üreticilerine yönelik vergi indirimleri, ülkenin elektrikli araç satışlarında lider konumda kalmasına yardımcı oluyor.
Rho Motion raporuna göre, Çinli elektrikli araç üreticileri, Avrupa Birliği’nin uyguladığı yüksek ithalat vergilerine rağmen satışlarını artırmaya devam ediyor. Çinli şirketler, Avrupa pazarına yönelik ithalat vergilerinin %45’e kadar çıkmasına rağmen güçlü bir varlık gösteriyor. Bu da, Çin’in sadece kendi iç pazarında değil, küresel pazarda da elektrikli araç sektöründe önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor.
Uygun fiyat politikaları: Çinli üreticiler, Avrupa pazarında daha uygun fiyatlı modeller sunarak Avrupalı rakipleriyle rekabet ediyor.
Batarya teknolojisinde liderlik: Çin, batarya üretimi ve teknolojisi konusunda dünya lideri konumunda. Bu da, Avrupalı tüketicilerin Çinli markaları tercih etmesinin önünü açıyor.
Düşük üretim maliyetleri: Çin, düşük üretim maliyetleri sayesinde Avrupalı rakiplerine göre daha rekabetçi fiyatlar sunabiliyor.
Küresel elektrikli araç pazarında rekabet her geçen gün artarken, Çinli üreticiler bu alanda liderliğini sürdürüyor. Avrupa ve ABD gibi pazarlarda ise bölgesel politikalar ve ekonomik faktörler elektrikli araç satışlarını etkileyen en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Elektrikli araçların çevre dostu yapısı ve uygun maliyet avantajları, bu pazardaki büyümenin önümüzdeki yıllarda da hız kesmeden devam edeceğini gösteriyor.
Özellikle Çinli üreticilerin Avrupa ve diğer pazarlarda artan varlığı, küresel rekabetin daha da kızışacağını gösteriyor. Ancak bu durum, elektrikli araç pazarının gelecekte daha geniş kitlelere ulaşacağını ve çevre dostu araçların küresel otomotiv sektöründe önemli bir dönüşüm sağlayacağını ortaya koyuyor.