Bir zamanlar süper kahraman filmleri, gişe rekorları kıran yapımların zirvesindeydi. Ancak son yıllarda, bu büyüme dalgası tersine dönmeye başladı. 2019'daki Avengers: Endgame ve Joker filmlerinin ardından gelen dönemde, süper kahraman yapımları, beklenenden daha az gişe getirisi sağlıyor ve sinemaseverlerin ilgisini yeniden kazanmakta zorlanıyor.
Süper kahramanların yerine süper kötüler ve anti-kahramanlar, günümüz sinema dünyasında ön plana çıkmaya başladı.
Bu değişimin en önemli örneklerinden biri Venom serisi oldu. Tom Hardy’nin canlandırdığı Eddie Brock karakteri ve onun simbiyotik yaratığı Venom, sadece süper kahraman hayranlarını değil, yeni bir kitleyi de sinemalara çekmeyi başardı. 2024 yılında vizyona giren üçüncü film olan Venom: The Last Dance, izleyicilere karanlık ve karmaşık bir anti-kahraman hikayesi sunarak, kötü karakterlerin sinemada yükselişini simgeliyor.
Venom: The Last Dance, Marvel evreninin tanıdık bir düşmanının hikayesini yeniden şekillendirerek izleyicilere sundu. Bu hikaye, kötülüğü merkezine alan ve geleneksel kahramanlık anlayışına meydan okuyan filmlerin izleyiciyle buluşmasına önemli bir örnek teşkil ediyor. Aynı zamanda Joker karakterinin ikinci filmi olan Joker: Folie à Deux de bu dalgayı devam ettirdi. Joaquin Phoenix’in etkileyici performansıyla Joker, klasik bir süper kötüden, psikolojik derinliği olan karmaşık bir karaktere dönüştü. Ancak, bu hikayeler izleyicileri büyülese de bazı eleştirmenler, bu karakterlerin "iyi niyetli" hale getirilmelerinin özgün kötülüklerini gölgelediğini savunuyor.
Kötü karakterlerin beyaz perdede ana karakter olarak yer bulması, geçmişte hayal bile edilemezdi. Venom ve Joker gibi yapımların başarısı, sinema endüstrisinde farklı bakış açılarıyla yaratılmış karakterlere yönelimi artırdı. Sony, Spider-Man’in kötü karakterlerinden bir diğeri olan Kraven the Hunter'ın solo filmini çıkarmaya hazırlanıyor. Ayrıca, bu yılın en büyük gişe başarılarından biri olan Deadpool & Wolverine, Marvel’ın kötü karakterlerinden birine odaklanıyor.
Bu tür filmler, Hollywood’un Marvel veya DC ismini taşıyan her yapımın gişede başarılı olabileceği inancını yeniden değerlendirmesine neden oldu. Geçmişin ikinci plana atılmış karakterleri, bugünlerde ana karakter olarak kendi hikayelerini anlatma fırsatı buluyor. Özellikle Guardians of the Galaxy ve Suicide Squad gibi yapımlar, bu tür anti-kahraman hikayelerine zemin hazırladı.